St. Pierre Kilisesi
St. Pierre Kilisesi dünyanın ilk kilisesi olarak bilinir.
Hıristiyanların hac görevini yerine getirdikleri yerlerden biridir. Hz. İsa'nın dinini tanıyanlar için ilk kez burada "Hıristiyan" ismi kullanılmıştır. İncil Antakya'nın önemini zikretmiştir. Kudüs'ten sonra ikinci merkez sayıldığı için Antakya Patrikliğine " Ana Kilise" denilmektedir.
Mozaik Müzesi
Mozaik koleksiyonu zenginliği yönünden dünyada ikinci, para koleksiyonu yönünden ise üçüncü sırada yer alır.
Hatay Arkeoloji Müzesi yakın zamanda gerçekleştirilecek proje ile dünyanın en büyük mozaik müzesi olacaktır. Harbiye, Antakya, Aççana, Çevlik, ve İskenderun'da yapılan kazılarda bulunan çeşitli süs eşyaları, heykeller, mezarlar da sergilenen eserler arasındadır.
Habib-i Neccar Cami
Antakya M.S. 636 yılından Hz. Ömer’in komutanlarından Ebu Ubeyde Bin Cerrah tarafından fethedilmesi sonrası Habib-i Neccar Cami inşa edilmiştir.
Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde inşa edilen ilk cami özelliğini taşır. 968 yılında Bizans’ın eline geçen cami tahrip edilmiş ve kiliseye çevrilmiştir. 1084 yılında Selçuklu Orduları tarafından Antakya yeniden ele geçirilerek tekrar camiye çevrilmiştir. 1268 yılında Memluk Sultanı Baybars Habib-i Neccar Cami’ni yeniden yaptırmış.
Titus Tüneli
Samandağ ın 5 km. kuzeyinde denize hakim yamaçlarda M.Ö. 300 yıllarında Seleuykos Nikator’un emri ile başlanan tünel adını 100 sene sonunda inşaasını tamamlayan İmparator Titus’tan almaktadır. Tünel roma döneminin mühendislik harikalarından biri olarak anılmaktadır.
Uzun Çarşı
Uzun Çarşı bugün bile Antakyalıların bir araya geldiği önemli bir merkezdir. İstanbul’daki Kapalıçarşı’nın bir benzeri gibi düşünebileceğimiz Uzun Çarşı’nın geçmişi kent kadar eskidir. Geleneksel Antakya el işçiliğinden, yemeklerine, giyimden, teneke işçiliğine kadar her türlü mesleğin icrası burada görülebilir.
İsos Harabeleri
Dörtyol ilçesi ile Erzin (Yeşilkent) arasında, İskenderun-Adana karayolunun batısında bulunan harabelerdir. Esasında bir Pers şehri olan İSSOS, tarihin en büyük muharebelerinden biri olan Büyük İskender ile İran İmparatoru III.Darius’un, savaşına sahne olan yerdir. Bugün Antik İssos’un su depoları, su kemerleri, mabet kalıntıları halen mevcuttur.
St. Simon Manastırı
M.S. 6. yüzyılda yapılmış olan bu manastır Antakyalı St. Simon’un bir sütun üzerinde 40 yıl yaşadığı yer olarak tanınmıştır. Türkiye İnanç Turizmi Haritasında yer alan manastır yerleşkesinde 3 kilise, bir vaftizhane, sekizgen bir avlu ile tam ortasında St. Simon’un bir sütunu bulunmaktadır. Çevresinde sarnıçlar, evler, mutfak, kiler gibi yapı kalıntıları mevcuttur.
Tarihi Antakya Evleri
Tarihi Antakya Evleri yoğunlukla Eski Antakya olarak tanımlanan Asi Nehri ile Habib-i Neccar Dağı arasındaki bölgede, özellikle Kurtuluş Caddesi ve çevresinde görülebilir. Kurtuluş Caddesi civarında tescili yapılarak koruma altına alınmış 350 civarında tarihi ev bulunmaktadır. Bir kısmının restorasyon çalışması başlamış olan en az bir o kadar daha ev vardır.
Ortodoks Kilisesi
Yeruşalem (Kudüs) Kilisesinden sonra en eski kilisesidir. Kudüs'ten sonra ikinci merkez sayıldığı için Antakya Patrikliğine " Ana Kilise" denir
Katolik Kilisesi
1852 yılında dönemin sultanından bir Katolik Kilisesi kurmak için izin alındıktan sonra eski bir Antakya evinin kiliseye dönüştürülmesi ile ibadete açılmıştır.
Protestan Kilisesi
Fransızlar döneminde elçilik ve Fransız Bankası olarak kullanılmış, 2000 yılında Güney Kore Kwong Lim Metodist Kilisesi tarafından Protestan Kilisesi olarak tanınarak Koreli bir din adamı Pastör tarafından hizmete açılmıştır.
Musevi Havrası
1700’lü yıllarda, Antakya Kurtuluş Caddesi’ndeki bir binanın havraya dönüştürüldüğü tahmin edilmektedir. Havra'da bulunan mukaddes kitap "Tevrat" ceylan derisi üzerine İbranice yazılmış olup, 500 yıllık bir geçmişe sahiptir.
Harbiye Şelaleleri
Antakya merkeze 7 km. mesafede olup her tarafı yeşillik olan güzel bir piknik yeridir. Antik çağın ünlü Daphne kentidir. Bölgenin önemli mesire yerlerinden olup turistlere yönelik yöresel el işlerinin satışı da yapılmaktadır.
Sokullu Külliyesi
Payas ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. 1574 yılında Mimar Sinan tarafından yapılan Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi Osmanlı mimarisinin örneklerindendir. Külliye bünyesinde; 45 dükkânlı han, imaret, çifte hamam, cami ve medrese bulunmaktadır.
Samandağ Sahili
Samandağ ilçesi Asi nehrinin Akdeniz’e kavuştuğu kıyılarda 14 km boyunda dünyanın en uzun sahillerinden birine sahiptir. Bu sahil geniş kumsalı olan halka açık plaj şeklidedir. Bu kumsal aynı zamanda nesli tehlikede olan Chelonia Mydas ve Caretta Caretta deniz kaplumbağalarının dünyadaki sayılı yumurtlama-üreme alanlarından biridir.
İskenderun Sahili
Hatay iline bağlı İskenderun, kendi adıyla anılan körfezin kıyısındaki modern bir kenttir. Kıyının hemen gerisinde bir duvar gibi yükselen Nur Dağlarına sırtını vermiş, yeşil ve dört mevsim sıcak bir turizm merkezi, bunun yanı sıra da işlek bir ticaret limanıdır.
Belen Güzelyayla
İskenderun Körfezi'nin seyir terası durumunda; çam ağaçları, kır çiçekleri içerisine kurulmuş, eski ve yeni tip yapıları ile gezilmeye ve görülmeye değer, adına türküler ve şiirler yazılan yaylada; kamp kurulup, piknik yapılarak, orman içinde kısa geziler yapılabilir.